Gökçeada Gezilecek Yerler
Gökçeada Gezilecek Yerler : Gökçeada doğal güzellikleri ile bilinen Çanakkale’nin özel yerlerinden biridir. Her yıl yerli yabancı birçok tatilciye kapılarını açan Gökçeada, başta el değmemiş bakir koyları ile dikkat çeker. Koyların yanı sıra birçok farklı özel noktası ile doğal güzelliklere hayran olan kişiler için Gökçeada etkileyici bir yerdir.
Gökçeada yoğun turistik ilgi görmesine rağmen birçok doğal güzelliğini korumayı başarmıştır. Bu doğal güzellikleri yılın 4 mevsimi keşfetmek mümkündür. Genellikle bahar ve yaz aylarında yoğun talep gören Gökçeada hem dinlenmek hem de şehir stresinden uzaklaşmak isteyenler için önerilebilecek bir mevkidir.
Gökçeada doğal güzellikleri genellikle göller ve koylardan oluşur. Gökçeada Sualtı Milli Parkı’nda sıra dışı bir deneyim yaşamak ve Marmaros Şelalesi gibi eşsiz noktaları ziyaret etmek tatilden alınacak olan keyfi arttıracaktır. Sadece bir deniz tatili için değil gelmişken adaya özel yerleri de keşfetmek isteyenler Gökçeada doğal güzelliklerini mutlaka görerek tatillerini taçlandırmalıdır.
Gökçeada Gezilecek Yerler Rehberi
Gökçeada Gezilecek Yerler Rehberi : Eski ismi İmroz olan Gökçeada’nın Antik Çağ’a ilişkin tarihi konusunda pek fazla bilgi bulunmamaktadır. Adanın en eski yerleşiklerinin Pelasglar olduğu bilinmektedir. Miltiades adayı MÖ 500’de Atina’ya bağlamıştır. Roma egemenliğine kadar Atina yönetiminde kalmıştır.
1455’te Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılan Gökçeada, 1922 – 1923 yılları arasında Yunan işgalinde kalmıştır. 1923 yılında Lozan Antlaşması’na göre 22 Eylül 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanmıştır.
Gökçeada Gezilecek Yerler Yenimahalle’de Merkez Camisi, Fatih Camisi bulunmaktadır. Eski Bademli köyü koruma altındadır. Köyde Tarihi çamaşırhane, önündeki asırlık çınar ve ilkokul binaları görülmeye değerdir. Yeni Bademli Köyünde arkeolojik kazıları süren Yeni Bademli Höyük ve Kokina yöresindeki iki gömütlü Roma Kaya Mezarı görülmeye değer kalıntılarıdır.
Otellerin ve lokantaların çoğu Aşağı Kaleköy’dedir. Yukarı Kaleköy eski kale kalıntılarının eteğine kurulmuştur. Türkiye’nin tek sualtı milli parkı ilginç kaya oluşumlarına sahip Yıldızkoy’la Yelkenkaya arasında kalan bölüm olup TÜDAV’a (Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı) tahsis edilmiş ve Sualtı Milli Parkı ilan edilmiştir.
Gökçeada Gezilecek Yerer Gezi Turu
Gökçeada Gezilecek Yerer : Gökçeada’da bulunan Zeytinli Köyü de koruma altındadır. Köyde ada şarapları ile ısırgan otu, rezene, gibi yerel otlarla cullama denilen bir yemek yapılmaktadır. Sakızlı muhallebisi ve dibek kahvesi ise artık iyice ünlenmiş durumdadır. Ada’nın en yüksekteki yerleşimi olan Rum köyü Tepeköy de koruma altındadır.
Dereköy ise Ada’nın koruma altındaki en eski köylerindendir. 1950’li, 60’lı yıllarda 600 hanelik çok büyük olan bu köy günümüzde büyük ölçüde terkedilmiştir. 38 metre yüksekliği olan Marmaros Şelalesi‘de burada bulunmaktadır. Eşelek Köyü’nde adanın en gözde plajı olan Aydınlı Plajı bulunur, burası rüzgar sörfü içinde çok uygundur. Ayrıca şifalı çamur banyosunun yapıldığı Tuz Gölü’de buradadır.
Kuzulimanı’ndan sonra Kaşkaval Burnu ya da diğer adıyla Peynir Kayalıkları Uğurlu Köyü, Gizli Liman, İnceburun ve Şirinköy’de görülmeye değerdir.
Gökçeada Gezilecek Yerler Tepeköy Çınaraltı
Gökçeada Gezilecek Yerler Tepeköy Çınaraltı : Tepeköy’e giderken köy merkezine giden yola sapmayıp yola sağdan devam ederseniz tarihi bir çınar ağacının olduğu piknik alanına ulaşırsınız. Bir tepe üzerine kurulu olduğu için sıcak yaz günlerinde bile bunalmadan vakit geçirebileceğiniz, manzarasıyla büyüleneceğiniz bir yer burası!
625 yaşındaki çınar ağacının yaşından ve kocaman dallarından etkilenmemek mümkün değil. Ağaçlarla konuşmanın dilini çözenleri uzun bir sohbet bekliyor burada…Ağacın dibinde tarihi bir çeşme bulunuyor. O da ağaçla birlikte tel örgü içinde şimdi. Jandarma Alay Komutanlığı, buradan çıkan memba suyu için yeni bir çeşme yapmış ve etrafı piknik alanı olarak düzenlemiş.
Çınar ağacını arkanıza alıp denize doğru yürüdüğünüzde önce tüm ihtişamıyla Semadirek Adası, sonra yeşil bir vadi ve uçsuz bucaksız Ege Denizi beliriyor. Yeşil ve maviden oluşan etkileyici bir tablo gibi manzara…Son yıllarda Dereköy’den bir aile burada bir çay bahçesi işletmeye başlamış. Kömür ateşinde çay demliyor, gözleme, pide yapıyor ve etrafın bakımını sağlıyorlar. Tedarikli olmayanlar bu duruma sevinecek çünkü muhtemelen planladığınızdan daha çok vakit geçirmek isteyeceksiniz burada.
Tabelada yazılı bilgiye göre Gökçeada’da anıt niteliğinde koruma altına alınan 6 çınar ağacı belirlenmiş. En yaşlısı burada bulunanı. Diğerleri yaşları 400-175 arasında olmak üzere, Çınarlı (merkez), Eski Bademli, Zeytinli, Tepeköy ve Dereköy’de yer alıyor.
Gökçeada Tepeköy Çınaraltı Konum
Gökçeada Gezilecek Yerler Tuz Gölü
Gökçeada Gezilecek Yerler Tuz Gölü : Aydıncık ve Kefaloz plajının ortasında yer alan Tuz Gölü, her iki taraftan rüzgarın yığdığı kum seddinin ortasında oluşmuş. Gölün derinliği ortalama 1 mt. , genişliği 1 km. Göle boşalan bir dere yok, tamamen deniz suyu ve yağmurlarla oluşuyor.
Yazın buharlaşan gölün üstü beyaz tuz tabakasıyla kaplanıyor. Ada halkının ve kuşların tuz ihtiyacını gideriyor bu tuz. Üstelik yazın ortasında sanki kar yağmış gibi bir görüntü veriyor. Çok sayıda su kuşu türüne ev sahipliği yapan gölde, flamingo, angıt, suna, ördek türleri, yağmurcun türleri, kum kuşu türleri, martı türleri ve öcüler gibi 80 kuş türü tespit edilmiş.
Gökçeada Gezilecek Yerler Rehberi : Gölden çıkan siyah çamur bazı hastalıklara iyi geldiği düşünülerek turistler tarafından vücuda sürülüyor. Yapılan analizlerde, içerisinde bol miktarda kükürde rastlanmış olup çamur kürü tedavisi yapıldığında, romatizma, sedef, kireçlenme gibi hastalıklara iyi geldiği görülmüş. Sonbaharda yağmurlarla birlikte su dolmaya başlayan gölü flamingolar ziyaret ediyor. Fotoğrafçılar bu görsel şenliği kaçırmamalı.
Yazın kuruyan gölün üzerinde dolunayda yürüyün. Beyaz tuz tabakasından yansıyan Dolunay ışığı oldukça mistik bir görüntü oluşturuyor. Windsurf ve kitesurf’e yeni başlayanlar için ilkbahar aylarında Tuz Gölü ideal bir pratik yapma yeri.
Gökçeada Tuz Gölü Konum
Gökçeada Gezilecek Yerler Kent Müzesi
Gökçeada Gezilecek Yerler Kent Müzesi : 2017 yılında açılan Gökçeada Kent Müzesi, adanın sosyal geçmişi ile ilgili bilgiler edinebileceğiniz gezmesi keyifli bir müze. Bir zamanlar adadaki naif yaşamın izlerini sürmek, eski yaşayanlarının eşyalarını görmek, hayatın sadeliğini izlemek yoğun hislerle dolduruyor insanı. Adaya günübirlik de gelseniz mutlaka müzeyi ziyaret ederek ada gezinizi daha anlamlı hale getirebilirsiniz.
Gökçeada Gezilecek Yerler Rum Köyleri
Gökçeada Gezilecek Yerler Rum Köyleri : Gökçeada’nın Rum köyleri kökeni yüzyıllar öncesine dayanan yerleşim yerleri. Gökçeada’yı tam anlamıyla hissetmek için mutlaka gezilmesi gereken, nostaljik havalarıyla büyüleyici yerler. Gökçeada eski adıyla İmroz, Rum halkının yüzyıllardır yaşam sürdüğü bir ada. Gökçeada’da 1960 yılında 5487 Rum, 289 Türk yaşarken, bu yıldan itibaren hızlanan göçlerle günümüzde yaz-kış yaşayan Rum nüfusu 300’e kadar düşmüş.
Bademli, Zeytinli, Tepeköy ve Dereköy kentsel sit alanı ilan edilerek koruma altına alınan Rum köyleri. Bu köylerde nüfusun çoğunluğunu Rumlar oluşturuyor. Sadece Kaleköy, koruma kapsamı altına alınmamış ve diğerlerinden farklı olarak günümüzde hiç Rum nüfusunun olmadığı tek köy burası. Köyler, zamanında korsan saldırılarından korunmak için yüksek tepelere ve denizden uzak bölgelere kurulmuş. O yüzden deniz kıyısında yerleşim bulunmuyor adada. Tek istisna Kaleköy’ün aşağısındaki limanda sıralı olan az sayıdaki ev. Rum köylerinin yüksek konumlarından dolayı etkileyici manzaraları bulunuyor!
Gökçeada Gezilecek Yerler Rum Köyleri
Gökçeada’da Gezilecek Yerler Listesi : Göçlerle birlikte yapısal işlevini kaybeden köy evlerinin çoğu günümüzde bakımsız durumda. Bir zamanlar günlük hayatın hareketli olduğu anlaşılan köyler, şimdi oldukça ıssız görünüyor. Köylerde bütün yıl yaşayan Rum nüfusun çoğunu yaşlılar oluşturuyor. Dünyanın dört bir yanına dağılmış ev sahiplerinin, yazın evlerini ziyaret etmesi köyleri biraz olsun eski canlılığına kavuşturuyor.
Köylerin çoğunda taş kaplı yollar, kahveler, kiliseler, çamaşırhaneler sağlam. Restore edilen ve yazlık ev olarak düzenlenen evlerin sayısı her geçen gün artıyor. Her köyün ibadete açık bir kilisesi bulunuyor. Köy meydanında en az bir kahve açık oluyor. Hepsinde eski yapıların restorasyonu ile oluşturulmuş restoran, kafe ve konaklama tesisleri bulunuyor. Rum köylerindeki restoran-kafeler, güzel manzaraları ve nostaljik ortamları ile vakit geçirmesi keyifli yerler.
Rum köyleri, özellikle fotoğrafseverleri cezbedecek özelliklere sahip. Köylerin ara sokaklarında dolaştıkça birçok hoş detay yakalamak mümkün. Merkezden kalkan minübüslerle Rum köylerine ulaşmak pek pratik değil, kendi aracınızla ya da taksi kiralayarak gezebilirsiniz.
Gökçeada Rum Köyleri Konum
Gökçeada Gezilecek Yerler Sualtı Milli Parkı
Gökçeada Gezilecek Yerler Sualtı Milli Parkı : Gökçeada Sualtı Parkı Türkiye’nin ilk ve tek sualtı parkı olma ünvanına sahip. Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) tarafından 1999 yılında park ilan edilen alan, adanın kuzeydoğusunda, Yıldızkoy ve Kuzulimanı arasında yer alıyor.
Kıyıdan 1 deniz mili uzunluğunda, denizden 200 metre açıklığında bir alanı kapsıyor. 2020 yılı itibariyle parkın sınırları Yıldızkoy’un ortasından başlayıp Şelaleli koyda sonlanıyor. Bu bölge içerisinde su altı mağara girişleri de olan ve Akdeniz Foku dahil pek çok deniz canlısı için habitat olma özelliği taşıyan bir bölge.
Kirlenmemiş ve bozulmamış doğasıyla Gökçeada bir deniz müzesi gibi. Akdeniz ve Karadeniz arasındaki deniz canlılarının geçiş yolu üzerinde olduğu için ada civarında zengin balık yatakları bulunuyor. Birçok deniz canlısı bu bölgede üreme ve yumurtlama dönemlerini geçiriyor. Gökçeada civarında koruma altına alınmış şu türlere de rastlanıyor: Akdeniz Foku Deniz Çayırları, Triton, Böcek, Pina, Yunuslar, İspermeçet Balinası, Deniz Kaplumbağası vb. gibi. Bölge park ilan edildikten sonra balık türlerinde çoğalma ve daha önce görülmeyen türlerin görülmeye başlandığı gözlemlenmiş.
Gökçeada Gezilecek Yerler Gezi Turları
Gökçeada sualtı parkında çekirdek bölge ve bunu saran tampon bölge olmak üzere iki bölge bulunuyor. Bu bölgelerdeki aktivitelere bazı sınırlamalar getirilmiş. Tampon bölge olan Yıldızkoy’da yüzme ve balık tutmaya izin verilmiş. Diğer bölgelerde avlanmak yasak, dalış için izin almak gerekiyor.
Parkta resmi olarak rehberli dalış ve eğitim gezileri düzenlenmiyor. Sizi karşılayan, tanıtım yapan birileri de yok. Bölgeye karadan en kolay ulaşabileceğiniz nokta Yıldızkoy. Burada kendinizi akvaryum gibi sulara bırakıp yüzebilir, şnorkelle denizaltını seyredebilirsiniz. Ulaşımı tekneyle veya karadan gerçekleşen Mavi Koy, tanıtım dalışı ve serbest dalış için uygun.
Profesyonel dalış yapmak için ilgili kurumlardan izin almak gerekiyor. Özel bir girişim olan Gökçeada Dalış Merkezi aracılığıyla sualtı milli parkı’nda dalış yapabilirsiniz.
Gökçeada Tüdav’dan Açıklama
Adanın deniz ve kara alanı için ön fauna-flora envanteri çıkartılmış olup 180 tür deniz canlısı tespit edilmiştir. Gökçeada sualtı parkına ait kıyı alanında alglerden ve deniz çayırlarından oluşma bir zon bulunmaktadır. Bu zonda yeşil, kahverengi ve kırmızı alg türleri ve posidonya çayırları gözlenir. Daha iç kesimlerde ise kabuklularca zengin bir kuşak yer almaktadır. Fotofil ve kabukluların egemen olduğu zonda, zengin bir pelajik ve bentik balık da topluluğu vardır.
Bölgede deniz memelilerinden yunuslar ve foklar sıkça gözlenmektedir. Özellikle yunuslar Çanakkale – Gökçeada arasında sefer yapan feribotlara eşlik etmektedir. Bölgede Mayıs – Haziran aylarında Kaşalot türü balinalara rastlanmaktadır.
Dalıcılar İçin Deniz Parkında Uyulması Gereken Kurallar
- Hiçbir canlı ve cansız organizmaya dokunmayın ve çıkartmaya çalışmayın,
- Hiçbir dalış malzemesini parkta kuşanmayın, genellikle ağırlık kemerleri
düşmekte ve dipte bulanıklığa neden olmaktadır. - Tekneden denize herhangi bir kirletici madde atmayın.
- Park rehberinin tavsiyelerine uyun.
- Dalış güveniniz için dalıcılarınıza dikkat edin, dalış emniyetinizi alın,
- Olası deniz kazalarından sadece siz sorumlusunuz. Rehber sadece parkı
dolaştırmakla görevlidir. Dalış kazalarında hiçbir yasal sorumluluğu
yoktur.
Gökçeada Sualtı Milli Parkı Konum
Gökçeada Gezilecek Yerler Peynir Kayalıkları
Gökçeada Gezilecek Yerler Peynir Kayalıkları : Kuzulimanının hemen solunda yer alan Kaşkaval Burnu, peynir kayalıkları diye çağrılan ilginç heykelsi kaya oluşumlarına sahip. Üstüste dizilmiş peynir kalıplarını andırdığı için bu isim verilmiş halk arasında. Burayı ancak denizden tekne ile görme şansınız var. Kuzulimanı ya da Kaleköy’deki balıkçı tekneleriyle anlaşarak bu şansı yakalayabilirsiniz. Bot ile Kaleköy Limanı’ndan yaklaşık 15 dakikalık, Kuzu Limanı’ndan 5 dakikalık mesafede bulunuyor.
Bu ilginç kaya oluşumlarının bir efsanesi de var;
Efsane, sayısız keçi ve koyuna sahip olan zengin, inatçı, cimri ve yaşlı bir kadınla ilgilidir. Yaşlı kadın, cennete gidebilmek amacıyla bir çok yuvarlar kalıp peynir yapmış ve bunları üst üste sıralamış. Ama kimseyle paylaşmamış. Tanrı, ona kızmış ve cezalandırmış. Mart ayının birinde, yağmur, kar ve şiddetli rüzgarlar göndermiş yaşlı kadının üzerine. Kadın ve peynirler donmuşlar. Peynir kalıpları taşa dönüşmüş. Daha sonra insanlar bu kayalara, peynir kayaları demişler.
Gökçeada Kaşkaval nedir?
- İki anlamı bulunuyor:
- Tekerlek biçiminde, sarı renkli, kaşara benzeyen özel bir koyun peyniri
- Denizcilikte, ana direkler üzerine sürülen gabya ve babafingo çubuklarının topuklarını sabit tutmak ve yerinden oynamalarını önlemek için, bu çubukların topuk taraflarına açılan delikten geçirilen ve maunalar üzerine oturacak uzunlukta olan demir veya ağaç siğilleri.
Gökçeada Peynir Kayalıkları Konum
Gökçeada Gezilecek Yerler Kaya Mezarı
Gökçeada Gezilecek Yerler Kaya Mezarı : Adanın güney kısmında bulunan birbirine bitişik iki kaya mezarı sanki oraya uzaydan fırlatılmış gibi duruyor. Etrafında herhangi bir eski yerleşime rastlanmamış. Hangi dönemden kaldığı bilinmiyor. Büyük bir kayaya oyulmuş iki mezardan oluşuyor. Söylenenlere göre mezar kapakları 80 mt. ilerisinde bulunmuş.
Aydıncık Plajı’ndanUğurlu yönüne doğru giderken 4 km. sonra sağda etrafı taş duvarlarla çevrili bir alan göreceksiniz. O tarafa doğru yürüyün denize arkasını dönmüş büyük kaya parçasını farkedeceksiniz. Herhangi bir levha bulunmadığı için kolayca gözden kaçabiliyor. Akdeniz’deki kaya mezarlarından sonra gayet mütevazi bulacağınız bu kaya mezarını görmek, güney kıyılarını keşfetmek için bahaneniz olsun !
Gökçeada Kaya Mezarı Konum
Gökçeada Gezilecek Yerler Yıldız Koyu
Gökçeada Gezilecek Yerler Yıldız Koyu : Gökçeada’nın kuzey kısmında bulunan Yıldız Koyu, deniz severlerin mutlaka görmesi gereken doğal güzelliklerden bir diğeridir. Rüzgârın hafif olduğu dönemlerde berrak ve pürüzsüz bir denize ev sahipliği yapan koy, farklı bir deniz keyfi yaşatır. Gökçeada Sualtı Milli Parkı ile komşuluğundan kaynaklı olarak koyda yüzerken bazı deniz canlılarına rastlamak mümkündür. Bundan dolayı koya gelirken deniz gözlükleri de getirilmesi önerilir. Yıldız Koyu kıyılarında farklı şekillere sahip kayalar bulunur. Kayalar üzerinde güneşlenmek veya gün batımını buralardan seyretmek adanın yerlilerinin sevdiği aktivitelerden biridir. Yıldız Koyu’nda kamp yapılabilecek bir adet tesis bulunur. Bölgede kamp yapmak isteyenler merkezden 4 km uzaklıktaki bu yerde doğayla iç içe bir kamp macerası yaşayabilirler.
Gökçeada Yıldız Koyu Konum
Gökçeada Gezilecek Yerler Yuvalı Koyu
Gökçeada Gezilecek Yerler Yuvalı Koyu : Gökçeada’nın güney bölümünde bulunan bir diğer doğal güzellik ise Yuvalı Koyu’dur. Son dönemlerde bakanlıkların turistik tesislerine ev sahipliği yapması nedeniyle oldukça yoğunlaşan bir bölge olan Yuvalı Koyu hem doğal güzelliklerin keşfedilebileceği hem de konforlu şartlarda deniz tatiline devam edilebilecek bir yerdir. Özellikle sabah saatlerinde deniz kalabalıklaşmadan önce gidildiğinde denizaltı canlılarının görülebilmesi mümkün olan bir yerdir. Denizaltı canlıları ile ilgilenen ve yeni canlılar görmeyi seven kişiler için mutlaka dalış ekipmanları ile gidilmesi gereken bir yerdir. Yuvalı Koyu’nun tamamıyla ince kumlardan oluşan bir sahili vardır. Sahilde yer alan tesislerden şezlong ve şemsiye kiralayabilmek mümkündür. Doğal güzellikleri keşfederken ailecek bir tatil geçirmeyi de isteyen tatilciler için Yuvalı Koyu önerilecek yerlerden biridir.
Gökçeada Yuvalı Koyu Konum
Gökçeada Gezilecek Yerler Marmaros Şelalesi
Gökçeada Gezilecek Yerler Marmaros Şelalesi : Gökçeada Tepeköy bölgesinde bulunan Marmaros Şelalesi Gökçeada merkezine 16 km uzaklıktadır. Özel araçlarla ulaşım sağlanan bu yer adanın önemli su kaynaklarından biridir. Her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilmesi Marmaros Şelalesi’nin ününü arttırmıştır. Marmaros Şelalesi’ne ulaşmak için vadilerin arasından geçilmesi gerekir. Şelale ziyaretleri genellikle sonbahar ve kış mevsimlerinde yapılabilmektedir. Yazın sıcak havalarda yangın ihtimaline karşı Marmaros Şelalesi ve çevresi koruma altına alınır ve ziyaretçilere kapalıdır. Gökçeada doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenler mutlaka Marmaros Şelalesi’nde değerlendirmelidir. Şelalenin etkileyici görüntüsü Gökçeada’yla ilgili unutulmaz bir anı olacaktır.
Gökçeada Marmaros Şelalesi Konum
Gökçeada Gezilecek Yerler Gezi Rehberi İlk Bakış
Gökçeada Gezilecek Yerler Tur Rehberi İlk Bakış : Gökçeada, yüzyıllar öncesinden gelen ve 1970 yılına kadar kullanılan ismiyle İmroz, Kuzey Ege’deki iki Türk adasından biri. Türkiye’nin en büyük adası olarak Bozcaada’nın yaklaşık sekiz katı büyüklüğünde. Türkiye’nin en batı ucu olduğu için ‘güneşin en son battığı yer’ olma ünvanına sahip.
Gökçeada, Çanakkale’ye bağlı bir ilçe. Yerleşim ilçe merkezi dışında 10 köye dağılmış durumda. Adaya ulaşım, sadece deniz yoluyla sağlanıyor. Bunun için bir arabalı feribot ve sadece yayalar için olan deniz otobüsü kullanılıyor. Ada içinde her türlü ulaşım aracı kullanılıyor.
Gökçeada, doğal yaşamının zenginliğiyle öne çıkan bir yer. Flora ve faunasındaki çeşitlilik, su kaynaklarının bol olması adanın dikkat çekici özellikleri. Üstelik anakaradan uzak olması doğasının insan baskısıyla bozulmasını engellemiş. Türkiye’nin ilk sualtı parkı burada ilan edilerek denizdeki, organik tarım konusunda pilot bölge seçilerek karadaki doğal yaşam koruma altına alınmış.
Gökçeada Gezilecek Yerler ; Zeytin ağacı ve onun nimetleri adanın yüzyıllar öncesinden gelen ve hala yaşatılan değerleri. Zeytincilik kökeni çok eskiye dayanan bir uğraş. Adada 300-400 senelik zeytin ağaçları görmek mümkün. Son yıllarda organik tarıma geçişle adada üretilen zeytinyağının lezzetine bir de garantili doğallığı eklenmiş. Son yıllarda gelişmekte olan organik tarım adanın geleceğinde önemli bir rol üstleniyor. Adada organik ürün satan birçok işletme bulunuyor.
Gökçeada denizi, Türkiye’nin en temiz denizlerinden biri olarak, yüzmek, dalış yapmak ve sörf için çok ideal. Adanın özellikle güney kıyılarında uzun kumsallar ve bakir koylar bekliyor sizi. Gökçeada rüzgarlı iklimi ve kendine özgü coğrafik yapısı sayesinde sadece Türkiye’nin değil dünyanın önde gelen sörf merkezlerinden biri sayılıyor. Özellikle Avrupa’dan gelen sörfcüler sayesinde canlanan sörf ortamı, her geçen gün gelişiyor.
Gökçeada Gezi Turu Rehberi
Gökçeada Gezilecek Yerler ; Adanın en eski yerleşim yerleri olan Rum köyleri nostaljik havaları ile etkileyici mekanlar. Ara sokaklarında dolaşırken yüzyıllar öncesinden kalan arnavut kaldırımlı yolları, evleri, kiliseleri görmek büyülüyor insanı. Köy meydanındaki eski kahvelerden en az bir tanesi mutlaka açık oluyor. Bazı köylerde yemek yiyebileceğiniz yerler de bulunuyor.
Adada yoğun olarak keçi ve koyun yetiştiriciliği yapılıyor. Ama diğer yerlerden farklı olarak hayvanlar, çobansız ve özgür bir şekilde otluyor, floradaki kekikle ve yabani bitkilerle besleniyor. Serbest hayvancılık adanın köklü geleneklerinden biri haline gelmiş. Bu hayvanlardan çok lezzetli ve organik diyebileceğimiz kırmızı et elde ediliyor. O yüzden adanın et yemeklerine doyum olmuyor.
Turizm son yıllarda bir hareketlenme görülse de daha çok ada halkına ait pansiyon ve apart işletmeler bulunuyor adada. Son yıllarda küçük, şık otellerin, özellikle Rum köylerinde açıldığı görülüyor. Gökçeada‘nın konaklama fiyatları Ege’deki birçok tatil yöresine göre hala oldukça ucuz sayılıyor.
Gökçeada Gezilecek Yerler Ada Mimarisi
Gökçeada Gezilecek Yerler Ada Mimarisi : Gökçeada’nın büyük bölümü sit alanı olduğu için yapılaşma kontrol altında tutuluyor. Eski yerleşim yerleri için yapılan mimari projelerin yerel dokuya uygun olarak hazırlanması ve Anıtlar Kurulu’nun onayından geçmesi gerekiyor.
Rum köyleri mimari açıdan en dikkat çeken yerler. Taş evler, arnavut kaldırımlı sokaklar, kiliseler, çamaşırhaneler, kahve ve çeşitli dükkanların toplandığı meydanlar, köylerin mimari dokusunu oluşturuyor. Rum evleri genellikle adadan çıkarılan doğal taşlardan, toprağın harç olarak kullanılmasıyla (yığma tekniği) inşa edilmiş.
Bazı yapılarda harçsız, kuru taş duvar tekniğinin de ustaca uygulandığı görülüyor. Ahşap ve taşın bir arada kullanıldığı kagir evlere de rastlanıyor. Evlerin bahçelerinde mutlaka yine taştan yapılma ocaklar bulunuyor. Dikdörtgen planda ve kiremit çatılı olarak inşa edilen evlerde, kiremitlerin üzerine rüzgardan uçmasınlar diye ufak taşlar dizmek adaya özgü eski bir gelenek.
Gökçeada Gezilecek Yer Gezi Turu Rehberi
Genelde avlulu ve iki katlı olan evlerin alt katları, zamanında hayvanların ısısından yararlanmak için hayvan damı olarak kullanılırmış. Rumlarda yaşam, evin içinden çok kapı önlerinde, bağ ve bahçelerde geçtiği için iç mekanlara fazla önem verilmemiş. Sokaklar iki yüklü katırın yanyana geçebileceği mesafe hesaba katılarak düzenlenmiş. Her köyde en az bir çamaşırhane ve bir kilise yer alıyor. 20. yy’ın başında kurulan okul yapılarının genelde kiliselerin yanına inşa edildiği görülüyor.
Köylerdeki evler dışında dam denen kır evlerine rastlanıyor ada üzerinde. Bunlar bazen tek başına bazen toplu halde bulunuyorlar. Damlar, toprakla uğraşan köylülerin yazın uzun süre kalmak ve ambar amaçlı kullanmak için inşa ettikleri basit ve ilkel yapılar. Günümüzde çoğu kullanılmıyor.
1947’den itibaren Anadolu’dan göç eden Türk köylerine Gökçeada’da iskan sağlanmış. Bunun için farklı zamanlarda 5 köy inşa edilmiş. Hepsi aynı tip olan köy evlerinin mimarilerinde dikkat çekici bir özellik bulunmuyor. Son yıllarda bir çoğu pansiyon olarak kullanılıyor.
Gökçeada Çamaşırhaneler
Gökçeada suyun henüz evlerin içinde akmadığı zamanlardan kalma bir çamaşırhane geleneğine sahip. Çamaşırhaneler, çamaşırların toplu halde yıkandığı yerler. Eskiden Gökçeada’da her köyün özel çamaşır yıkama günü olurmuş. Köyün kadınları evden getirdikleri yiyeceklerle piknik havasında geçirirlermiş bu günü.
Genelde çeşmelerin olduğu yerlere inşa edilen çamaşırhaneler, üstü ahşap çatılı, kapısız, basit yapılar. İçlerinde ocaklar, su kanalları ve çamaşırın üzerinde dövüldüğü yekpare taşlar bulunuyor. Bazı köylerde sayıları birden fazla olup çok büyüklerine de rastlanıyor. En büyüğü Dereköy’de yer alıyor.
Gökçeada Manastırlar
Gökçeada Gezilecek Yerler; çokluğu açısında dikkat çekiyor. Halk arasında manastır denilen ufak kiliseler, bir dağın tepesinde, bakir bir koyda veya ormanın ortasında birdenbire karşınıza çıkabiliyor. Zamanında Katolik baskısına uğrayan adalı Ortodoks Rumların, ibadetlerini rahatça sürdürmek için manastırları böyle ıssız noktalara kurdukları düşünülüyor.
Manastırlar sade, ufak ve genelde beyaza boyalı oluyor. Mimari açıdan birbirlerine benziyorlar. İçlerinde sadece İsa ve Meryem Ana ikonaları, tahta oturma sıraları bulunuyor. Manastırlar, çeşitli tehlikelerden korunmak ya da bereket getirmesi amacıyla farklı azizler adına yapılıyor. Şahsa ait oldukları için kapıları kilitleri tutuluyor. Her manastırdan sorumlu bir aile bulunuyor. Manastırın temizlik ve bakım işleriyle onlar ilgileniyor.
Gökçeada’da toplam 360 kilise ve manastır bulunduğu ve bunlardan sadece 7 kilise ve 50 manastırın günümüde kullanıldığı söyleniyor.
Gökçeada Gezilecek Yerler Ada Tarihi
Gökçeada Gezilecek Yerler Ada Tarihi : Gökçeada tarih boyunca, Avrupa-Asya arası köprü görevi görerek devamlı el değiştiren bir geçit merkezi olmuş. Adanın iskan tarihinin ne kadar eskiye gittiğine dair kesin bilgiler bulunmuyor. Ama ilk yerleşenlerin Pelasg’lar olduğu kabul ediliyor. Pelasg’lardan sonra kısa süreli olarak Persler’in egemenliğine giriyor. Atinalılar ile Persler arasında MÖ.448’de yapılan barış neticesinde Atina’ya bağlanıyor.
M.Ö.215-168 yılları arasında Atinalılar ile Romalılar arasında 47 yıl süren Makedonya Savaşları sonunda, Roma İmparatorluğu’nun eline geçiyor ada. Roma’nın ikiye ayrılmasından sonra Doğu Roma’nın(Bizans) payına düşüyor. Bizans egemenliğinde geçen uzun bir dönemde dönüşümlü olarak Venedik ve Cenevizlilerin de hakimiyetine giriyor.
Bizans’ın 1204’de Latinler tarafından istilâsı sırasında Cenevizlilerin eline geçerek Gelibolu Dükalığı’na bağlanıyor. Bizans İmparatorluğu’nun son yıllarında Cenevizli Gottilusia Ailesi, Ege’deki diğer adalarda yaptığı gibi burada da egemenlik kuruyor.
1262 yılında Michael Palaeologos İmparatorluğu tarafından işgal edilerek, 15. yüzyılın ortalarına kadar onlar tarafından yönetiliyor.
1453 yılında İstanbul’un Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilmesi ile Gökçeada’daki Bizans güçleri adayı terkederek kendi kaderiyle başbaşa bırakıyorlar. Bunun üzerine Gökçeadalı delegeler Fatih Sultan Mehmet ile görüşmek üzere İstanbul’a giderek adanın Osmanlı hakimiyetinde eski düzenini sürdürmesini sağlıyorlar.
Gökçeada’nın Tarihi Dokusu
1455’de Osmanlı topraklarına katılan ada, Osmanlı ile Venedik arasında geçen savaşlarla dönem dönem el değiştiriyor. Kanuni Sultan Süleyman zamanında ada vakıf ilan ediliyor. Bu sayede mal varlığı korunan ve arttırılan Gökçeada, Osmanlı hakimiyeti altında 20.yy’a kadar refah içinde yaşıyor. 1800’lü yılların başında birçok Ege adası, Yunanistan’a bırakılmasına rağmen Gökçeada Osmanlı’da kalıyor.
1912 tarihli 1. Balkan Savaşı sırasında Yunanistan Gökçeaada’ya giriyor. 1913 tarihli Atina Antlaşması ile Gökçeada ve Bozcaada dışındaki tüm Ege Adaları Yunanistan’a veriliyor. Ama bu arada başlayan Birinci Dünya Savaşı sebebiyle Yunanlılar adada kalarak, Anzak, İngiliz ve Fransız güçlerinin adayı deniz ve hava üssü olarak kullanmalarını sağlıyor.
Gökçeada, Lozan Barış Antlaşması sonucunda 22 Eylül 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katılıyor. Bu tarih her sene Gökçeada’nın kurtuluş günü olarak kutlanıyor.
Gökçeada Tarihi Eserler
Gökçeada’dan eski çağlardan beri çeşitli kültürlerin gelip geçtiği biliniyor. Ama onlardan geriye kalanların çoğu yok olmuş ya da toprak altında gün ışığına çıkmayı bekliyor.
Adada ilk arkeolojik kazı çalışması Yeni Bademli Höyüğü’nde 1996-1997 yıllarında yapılmış. Burada tarih öncesi dönemlerden kalma, zamanında deniz kıyısında olan bir yerleşimin kalıntıları ortaya çıkarılmış. Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğrencileri ve adalı vatandaşların çalışmaları ile M.Ö. 3000 yıllarına ait sur, ev temelleri, erken tunç çağına ait seramikler, ağırşaklar, taş balta, silex ok ucu, perdah, ezgi taşları, yonga parçaları bulunmuş. Bu tarihi kalıntılar, Çanakkale Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.
Gökçeada Gezilecek Yerler Tarihi ; Adanın bilinen en eski yerleşim yerlerinden olan Kaleköy’de Hellen öncesi dönemlere ait olduğu düşünülen, Bizans ve Ceneviz zamanında onarılmış ve yenileri eklenmiş kale surlarının kalıntıları bulunuyor. M.Ö. 5.yy’da Atinalılar tarafından, bu surların etrafına Yunan kent devletlerine benzer bir akropol kurulduğu biliniyor. Kale surlarında ve bazı evlerin duvarlarında akropolden kalma taşların kullanıldığı görülüyor. Köyün etrafında antik yazıtlara, mermer mimari kalıntılara ve heykel parçalarına da rastlanıyor.
Adanın ayakta kalmış diğer tarihi kalıntıları, Dereköy yakınındaki Paleokastro Kulesi ve Yuvalı Plajı’ndaki Pirgos Kulesi. Gökçeada, yaklaşık 500 sene Osmanlı hakimiyetinde olmasına rağmen Osmanlı’dan kalma sadece 1 cami, 4 çamaşırhane ve 1 çeşme bulunuyor. 1800’lü yıllarda yapılan bu eserlerin hepsi ada merkezinde yer alıyor.
Gökçeada Gezilecek Yerler Konum Maps Haritalar
Gezilecek Yerler Arama Anahtarı
Gezilecek yerler ve gezi turu hakkında detaylı bilgiye ulaşmak için wikipedia bilgi sayfasını inceleyebilirsiniz.